Mikroservis Mimarisi ile Monolitik Mimariyi Karşılaştırmak: Hangisi Projeniz için Daha Uygun?

Bu makalemizde, mikroservis mimarisi ile monolitik mimarinin avantajlarını bilimsel veriler ışığında derledik. Mikroservislerin sunduğu bağımsız geliştirme, dağıtım ve ölçeklenebilirlik gibi avantajların yanı sıra, bilimsel araştırmalarla desteklenen performans karşılaştırmalarını inceledik. Projeniz için en uygun yazılım mimarisini seçmenize yardımcı olmayı amaçlıyoruz! robot_dreams Mikroservis Mimarisi Eğitimi’nin detayları için tıklayın!

Mikroservis ve Monolitik Uygulamalar

Monolitik uygulamalar tek bir bütün olarak inşa edilirken, mikroservis mimarisi, bağımsız olarak dağıtılabilen küçük hizmetlerden oluşur. Hangi yaklaşımın uygun olduğu, projenizin ihtiyaçlarına bağlıdır. Mikroservisler, bağımsız ve merkezi olmayan yapılarıyla günümüzde önemli bir mimari tercih haline gelmiştir. Son yıllarda özellikle endüstride büyük ilgi görmüş ve Netflix, Amazon, Spotify gibi dev şirketler bu mimariyi benimsemiştir. Pek çok işletme de bu modele geçiş yapmaktadır. Mikroservislerin sunduğu bağımsız geliştirme, dağıtım ve ölçeklenebilirlik avantajları, sistem kalitesini artırır ve yazılım bakımını kolaylaştırır.

Neden Mikroservislere Geçmelisiniz? 

Mikroservis mimarileri, sistemleri daha küçük ve bağımsız bileşenlere ayırarak ihtiyaç duyulduğunda bu bileşenlerin çağrılmasını ve ölçeklenmesini sağlar. Bu yaklaşım, ölçeklenebilirliği artırır ve dağıtım sıklığını iyileştirir. Geleneksel olarak, monolitik mimariler yaygın şekilde kullanılmış olsa da yazılım sistemleri büyüdükçe ve daha hızlı sürüm döngüleri gerektikçe, sistemlerin bağımsız olarak dağıtılabilir servislere ayrılma ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Software-as-a-Service (SaaS) ve Function-as-a-Service (Hizmet Olarak İşlev) gibi bulut tabanlı yenilikler, monolitik tasarımların avantajlarını daha da azaltmış ve mikroservislere olan ilgiyi artırmıştır.

Araştırmalar mikroservis mimarisinin uygulanmasının bakım, yeniden kullanılabilirlik, ölçeklenebilirlik ve otomatik dağıtım süreçlerini kolaylaştırabileceğini öne sürüyor ve bu özellikleri temel avantajlar olarak vurguluyor. Ana avantajlar arasında, sistemdeki farklı servisler için çeşitli teknolojilerin kullanılabilmesi, bir bileşenin başarısızlığının tüm sistemi etkilememesi, yalnızca gerekli servislerin ölçeklenmesi sayesinde daha kolay ölçekleme, servislerin bağımsız olarak dağıtılabilmesi ve organizasyon yapısı ile mimarinin daha iyi uyum sağlaması bulunuyor. Ayrıca, bileşenlerin birleştirilebilirliği ve değiştirilme optimizasyonu gibi ek faydalar da buna ekleniyor.

Peki diğer akademik kaynaklı makaleler ne diyor?

• Singh ve Peddoju tarafından yapılan bir araştırmada, monolitik bir uygulamanın performansı, mikroservis tabanlı bir uygulama ile karşılaştırıldı. 2000 thread içeren testlerinde, mikroservis mimarisinin, özellikle çok sayıda isteği işlerken, throughput açısından daha iyi performans sergilediği ortaya çıkmıştır.
• Villamizar ve arkadaşları, web uygulamalarını çalıştırmak için kullanılan mikroservis, monolitik ve AWS Lambda gibi farklı mimarilerin maliyetlerini karşılaştırmıştır. Maliyet analizi dışında, her mimarinin yanıt süreleri de bu karşılaştırmaya eklenmiştir. Araştırma, mikroservis mimarisi kullanıldığında, her isteğin sistemdeki ilgili mikroservislere ulaşmadan önce bir geçitten geçmesi gerektiğinden, yanıt süresinin monolitik mimariye kıyasla arttığını ortaya koymuştur.
• Akademik tüm makaleleri tek çatı altında inceleyip toparlayan bir başka makale ise şu sonuçlara varmış:

Bu makalede mikroservislerin benimsenmesiyle sağlanan avantajlar ve karşılaşılan zorluklar, artırılmış modülerlik, ölçeklenebilirlik ve hata izolasyonu gibi özelliklerle ön plana çıkıyor. Performans metrikleri (yanıt süresi, throughput, kaynak kullanımı) mikroservislerin uygulama performansına etkisini anlamamıza yardımcı oluyor. Mikroservis mimarisinin esneklik ve dinamik ölçeklenebilirlik gibi temel güçlü yönleri, değişken iş yüklerine uyum sağlamayı mümkün kılıyor. Docker ve Kubernetes gibi teknolojiler bulut ortamında mikroservislerin dağıtımı ve yönetimi için kullanılırken, hata toleransı ve yüksek erişilebilirlik de gerçek dünya örnekleriyle destekleniyor. Kısaca, mikroservisler modern yazılım geliştirme için güçlü bir çözüm sunmaktadır.

• Applied Sciences dergisinde yayımlanan başka bir makale, mikroservis mimarisinin büyük ölçekli projelerde CPU ve ağ kaynaklarını daha verimli kullandığını, bunun da sistem performansını artırdığını vurgulamıştır. Monolitik mimarilere kıyasla, mikroservisler daha az bellek tüketimi ve daha hızlı veri iletimi sağlar, bu da özellikle yoğun trafik alan sistemlerde önemli avantajlar sunar.
• Bir başka akademik kaynak, mikroservis mimarisinin bulut tabanlı altyapılarda nasıl daha iyi ölçeklenebilirlik ve esneklik sağladığını incelemiştir. Bu makale, mikroservislerin farklı iş yükleri için dinamik olarak ölçeklendirilebildiğini ve bu sayede kaynakların daha verimli kullanılabildiğini ortaya koymaktadır.

Mikroservis Mimarisi 

Sonuç olarak, küçük bir proje üzerinde çalışıyorsanız, monolitik mimari her şeyi tek bir kutuya koymak gibidir. Başlangıçta yönetimi kolaydır, ancak proje büyüdükçe zorlaşabilir. Buna karşılık, mikroservis mimarisi her biri belirli bir işlevi yerine getiren küçük kutular kullanır, bu da projenin genişlemesiyle yönetimi ve ölçeklendirmeyi kolaylaştırır. Ancak, tüm kutuların uyum içinde çalışmasını sağlamak için daha fazla planlama ve koordinasyon gerektirir. Mikroservis mimarisini daha derinlemesine öğrenmek mi istiyorsunuz? robot_dreams'in Mehmet Cem Yücel’in liderliğinde başlayacak olan Mikroservis Mimarisi Eğitimi’ne mutlaka göz atın!