Gelecekte Gıdaların Yerine Haplar Geçebilir mi? | robot_dreams
should_authorize_via_email
email.input_code tel.input_code
 
email.code_actual_for tel.code_actual_for
apply_exit_text
session_ended
to_homepage
Gelecekte Gıdaların Yerine Haplar Geçebilir mi?

Gelecekte Gıdaların Yerine Haplar Geçebilir mi?

Bilim kurgu filmlerinin yıllardır bize gösterdiği bir gelecek öngörüsü var: Tek bir hap ile tüm beslenme ihtiyaçlarını karşılayabilmek!

Yemek yemek ileride gerçekten de tarihin tozlu raflarına kaldırılabilir mi? Bilim kurgu yapımlarının bu öngörüsü bize çığır açacak teknolojiler ve ArGe yöntemleri sayesinde beslenmenin gereksiz bir faaliyet olacağının ve tek bir hapla hayatı sürdürmenin ihtimalini gösteriyor. 

Peki bu gelecek mümkün mü? İnsanların tüm bedensel ihtiyaçları bir hapa sığdırılabilir mi? Sığdırıldığını varsayalım, bu yöntem insan fizyolojisinde çalışır mı? Bu durumun bilimsel tarafı olduğu gibi sosyal ve kültürel tarafları da var. İnsanlık için sofra etrafında toplanmak yüzyıllardır neredeyse her kültürün vazgeçilmez bir parçası. Buna bir de yemek yemenin verdiği güven ve mutluluk hisleri ekleniyor… Gelin birlikte “Gelecekte gıdaların yerine haplar geçebilir mi?” sorusunu bilimsel araştırmaların ışığında yanıtlayalım.

Nereden Çıktı Bu Hapla Beslenme Miti?

Çalışmalara göre Endüstri Devrimi’nin heyecanlı ve değişken atmosferinde hapla beslenme ihtimalinin düşüncesi gitgide arttı. Endüstri Devrimi adeta şu an yaşadığımız yapay zeka döneminde olduğu gibi insanlık için eskiden mümkün olmayan bir çok şeyi mümkün kıldı. Buharlı makinelerle otomatizasyon arttı ve mekanik sanayi sistemlerine geçildi. Bu dönemin her şeyi mümkün kılan enerjisinde gıda yerine hap kullanma fikrinin de ortaya atıldığı düşünülüyor. 

Bu dönem, önemli ekonomik genişleme, sanayileşmenin yükselişi, bilim ve teknolojide çığır açan ilerlemeler ve özellikle kentsel orta sınıf için günlük yaşamın sosyal dokusunda hızlı dönüşümlerle karakterizedir. Bu dönemdeki tartışmalar büyük ölçüde çeşitli çağdaş temaları içerir: Radikal fikirlere sarılma ve her şeyin mümkün olduğu bir atmosfer, mühendislikte verimlilik ilkelerinin uygulanması ve diyet konusunda bilimsel yaklaşımların ilerlemesi bu temalar arasındadır.

Yemek Yemenin Fizyolojik ve Hormonal Etkileri

50’nin üzerinde besin maddesi olduğunu biliyoruz. Bu besin maddelerinin insan vücudu için en iyi çalıştığı şart ise sindirim sisteminden geçerek metabolize edilmesidir. Örneğin yapılan çalışmalara göre bir vitaminin biyoyararlılığı (maksimum emilimden doğan maksimum fayda) gıda kaynağını tüketirken hap formuna göre çok daha fazladır. 

Peki biz insanlık olarak gün içinde hangi besinlere ihtiyaç duyuyoruz? 

Basitçe anlatırsak, beslenmemizi besin takviyeleriyle destekleme fikri, çoktan multivitaminler ve takviyeler aracılığıyla günlük hayatımızın bir parçası haline gelmiştir. Yine de mevcut diyet takviyeleri vücudun işlevlerini yerine getirmesi için hayati olan kalorik enerjiyi sağlama konusunda yetersiz kalmaktadır. Vücut; karbonhidratlar, proteinler ve yağlarla birlikte vitaminler, mineraller ve diğer mikro besinleri fizyolojik işleyişi sürdürebilmek adına dengeli bir şekilde almalıdır.

Almamız Gereken Önemli Besin Maddeleri

  • Vitaminler, çeşitli vücut fonksiyonlarına hizmet eden, yağda ve suda çözünen türler olarak kategorize edilen, hayati organik bileşiklerdir.
  • Mineraller, sıvı seviyelerini düzenlemeye, kemik sağlığını iyileştirmeye ve protein sentezine katkıda bulunan makro mineraller ve çeşitli rolleri daha küçük miktarlarda yerine getiren iz mineraller olmak üzere ikiye ayrılır.
  • Protein, vücudun yapı taşı olarak, doku onarımı ve bağışıklık savunmasında kritik olan amino asitlerden oluşur.
  • Yağlar, yüksek enerji sağlama, hücresel işlevi destekleme, besin emilimi ve hormonal sistemler açısından anahtar rol oynar.
  • Karbonhidratlar, hayati organlar ve kaslar için enerji sağlar ve beynin primer enerji kaynağıdır.
  • Su, yaşam için vazgeçilmez olup, toksin atımı, besin taşıma ve hücre hidrasyonu gibi işlevlere yardımcı olur.

Piyasada farklı marka adları altında birçok takviye bulunmasına rağmen, tam ve eksiksiz bir besin değerini hap formunda kapsüllemek mümkün değildir. Tam besin değerini kapsüller veya tabletler şeklinde yoğunlaştırma teknolojisi hala ulaşılamayan bir teknolojidir. Üstelik yemek yeme faaliyeti hormonal açıdan da tatmin edilmesi ve düzenlenmesi gereken açlık-tokluk mekanizmaları gibi birçok karmaşık süreci kapsar. Bu süreç ilaçlarla yönetilemez. Yönetilseydi dünyada “obezite pandemisi” yaşamıyor olurduk.

Gıdalar Yoluyla Sindirimin Önemi

İkinci önemli nokta ise vücutta fizyolojik fonksiyonların sağlanması adına oluşan atıkların sindirim yoluyla dışarı atılmasıdır. Sindirim sistemimiz optimal işlev için belirli bir miktarda lif ve posaya ihtiyaç duyar. Lif ve posadan yeterli hacim sağlanmazsa, bu atık ürünleri birikebilir ve sağlık sorunlarına yol açabilir. 

Günlük 2000 kaloriye ihtiyacımız olduğunu düşünelim; vitamin ve mineraller o kadar küçüktür ki onları gözle göremeyiz. O yüzden vitaminlerin, minerallerin ve temel amino asitlerin yoğunlaştırılıp bir hapın içine sığdırılması mümkün olsa da, kaloriler, protein ve lif için gerekli hacmi elde etmek ve onları bir hapın içine sığdırmak zordur.

Teorik olarak, tüm günlük beslenme gereksinimlerini içeren kompakt bir gıda kaynağı yaratmak mümkündür (su hariç), ancak bu, birkaç gram hap formunda gerçekleştirilebilir bir şey değildir. 

Haplarla insanlığın obezite problemini çözme ihtimali bir yana, tek bir hap ile beslenmek mümkün olsaydı dünyada açlığı bitirebilir, yemek yemek zorunda kalmadan tüm ihtiyaçlarımızı giderebilirdik. Örneğin sebze yemeği sevmeyen çocuğumuzun sebzelerden faydalanmasını sağlayabilirdik. Ancak günümüz teknoloji ve gerçekliğinde bunlar ancak bir mitoloji ve fantezi unsuru olabilir.

Daha önce de bahsettiğimiz gibi, vitamin ve minerallerin hap değil gıda formunda daha faydalı olduğu ve biyoyararlılığın arttığına dair çalışmalar bulunmaktadır. Buna ilaveten bazı çalışmalar meselede daha da ileri giderek takviyelerin ve multivitamin formlarının sağlık açısından hiçbir koruma sağlamadığını göstermiştir. Bazı popülasyon alt gruplarında tüm nedenlere bağlı ölümlerin yanı sıra kanser riskini de artırdığı ortaya çıkmıştır. Beslenme açısından dengeli bir diyet ve gıda alımı bu sebeplerden dolayı tavsiye edilmeye devam etmektedir.

İnsanlık için Yemek Yemenin Önemi: Güven, Mutluluk ve Kültür

Yemeğin Sosyal Boyutu

İnsanlar doğası gereği sosyal varlıklardır. Bizleri sosyal varlıklar yapan özelliklerden biri sofra etrafında toplanma kültürümüzdür. Yemek, bize besin değeri sağlamanın ötesinde daha sembolik anlamlar da sunar. Yiyecekler aynı zamanda aile ve arkadaşlar arasında değiş tokuş edilir ve paylaşılır. Yiyeceklerini pişiren tek canlılar olarak insanlar, çeşitli sosyal ve kültürel alışkanlıklar geliştirmiştir. Günün sonundaki aile yemeği, sosyal faydalar sağlar. Bu, çoğu zaman çocukların saygıyı öğrendiği, dinlemeyi ve konuşmayı geliştirdiği bir ortamdır. Ayrıca, yapılan araştırmalar, düzenli olarak başkalarıyla yemek yiyen insanların daha mutlu ve tatmin olmuş hissetme olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir.

Sonuç olarak, sayamayacağımız birçok önemli besin maddesi, uzmanların tavsiyesi üzerine takviye değil besin yoluyla alınmalıdır. Gıda hem fizyolojik olarak hem de sosyal ve kültürel açıdan insanlar için faydasını sürdürmektedir. Günümüz uzmanları herhangi bir hastalık ve vitamin eksikliği durumunda bile ilk etapta takviyeleri kullanmadan önce diyetin iyileştirilmesini önerir. Yiyeceklerden alınan vitaminler ve mineraller, onları takviye formundan daha etkili kılan, birçok karotenoid, flavonoid, mineral ve antioksidanla birlikte gelir. Ayrıca, yiyecekler takviyelerden daha iyi tada sahip oldukları için insanlara güven ve mutluluk hislerini hormonal dengeler aracılığıyla yaşatırlar.

Daha fazla makale
robot_dreams Test Otomasyon Eğitimi’nin derinliklerine dalmaya hazır mısınız?
Elif Tuzlakoğlu ile robot_dreams'in yolculuğu, Türkiye'nin bilişim sektörüne adaptasyonu ve bu alandaki başarı sırlarını konuştuk.